Sevgili herptilseverler, kültürel geçmişimizde az da olsa herptillere yer veren sanat çalışmaları vardır. Bunlardan biri de ülkemizde modern müzeciliğin babası ve aynı zamanda bir ressam olan Osman Hamdi Bey’in Kaplumbağa Terbiyecisi tablolarıdır. Tabloları diyoruz çünkü biri 1906, diğeri 1907’de yapılmış iki farklı tablo bulunmaktadır. Aşağıda, bu ünlü tablolar ve Osman Hamdi Bey’in hayatıyla ilgili vikipedi’den aldığımız bilgiler var. Tablolarda ilham alınan tür büyük ihtimal bütün Anadolu ve diğer Osmanlı memleketlerinde yaygın olarak bulunan tosbağa (Testudo graeca)’dır.

Kaplumbağa Terbiyecisi, Osman Hamdi Bey'in 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı versiyonunu çizdiği tablosudur. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti tarafından çıkartılan gazetenin on yedinci sayısında tablonun adı Kaplumbağalar ve Adam olarak geçer, ancak tabloya daha sonra yaygın olarak bilinen Kaplumbağa Terbiyecisi adı verilmiştir.
Belinde sıkı bir kemerle bağlanmış kırmızı uzun bir giysi giyen sakallı bir adam, mavi çinilerle kaplı eşyasız ve bakımsız bir odada, izleyiciye arkası yarı dönük biçimde dikilmektedir. Başına, etrafına gelişigüzel bir yemeni sarılmış arakiye takmıştır. Adamın ayaklarının dibinde, yerdeki yaprakları yemekte olan kaplumbağalar vardır. Bursa'daki Yeşil Cami'nin üst katındaki odanın duvarlarındaki sıvalar ve çiniler yer yer dökülmüştür. Tablonun tek ışık kaynağı adamın önündeki alçak penceredir.
Ellerini arkasında kavuşturmuş olan adam bir ney tutmaktadır. Sırtında bir nakkare asılıdır ve buna bağlı bir mızrap boynundan aşağıya sarkar. Bazılarına göre adamın sırtında asılı olan şey, eskiden dervişler ve dilenciler tarafından kullanılan, Hindistan cevizinden ya da abanozdan yapılma dilenci çanağı olan keşkülüfukaradır.
Osman Hamdi Bey’in dünyaca meşhur san’at eseri “Kaplumbağa Terbiyecisi”, Erol Aksoy koleksiyonundan TMSF’ye geçmiş ve yapılan müzayedede İnan-Suna Kıraç çifti tarafından 10 Trilyon Lira’ya (10.000.000 TL) alınmıştır (Dünya rekoru). Eser, tarihî Pera Palas Oteli’nin yanındaki “Pera Müzesi”nde sergilenmektedir.
Yazı: Ömer ESER ve Suna AKAR |